Kızarmış hamur, makarnadan bile daha uzun süredir mevcuttur, en azından Avrupa ve Ortadoğu'yu düşünürsek ve bunların çok farklı versiyonlarından biri olan Lokma ve Çatal Tatlısı dışında, Eğdek isimli bir tatlımız da var.
Eğdek Tatlısı Nedir?
Tatlı, şekersiz basit bir hamurdan yapılır, genellikle kabartma tozu ile mayalanır, uzun bir şekil verilir ve genellikle çeşitli şekillerde desenler eklenir. İstenilen şekle geldikten sonra hamur kızartılır ve birkaç dakika şerbet içinde bekletilir.
Tarife Atla
Kökenleri
Yukarıda bahsedildiği gibi, kızarmış hamur yüzyıllardır mevcuttur, ki bunun bir örneği, milattan önce 160 civarında Marcus Porcius Cato tarafından tarif edildiği gibi Roma döneminde hazırlanan bal kaplı kızarmış hamurun yuvarlak bir hali olabilir. Onun tarifinde hamura peynir ekleniyor olsa da, sonradan bal ile kaplanmıştır. Birkaç yüzyıl sonra, milattan sonra 400 civarında, hamur hala kızartılıyordu ama şekli şeritlere dönüşmüştü ve hem tatlı hem tuzlu olarak da tüketilmekteydi. Ancak pek çok mutfak geleneğinde olduğu gibi, Roma İmparatorluğu yıkıldığında, Avrupa’da hamur kızartma yöntemleri unutuldu. (1)
Bu, insanlığın tarih boyunca yemek hazırlama konusunda benzer zevklere ve düşünce biçimlerine sahip olduğunu gösteren örneklerden sadece bir tanesidir. Şimdi bizim meşhur tatlılarımıza yaklaşırken, bunun kökenlerini Romalılarla da aynı tarihi paylaşan Aşkenaz Yahudilerine kadar götürebiliriz. Yemeğin onlardaki versiyonu, şeklinden dolayı “oznei Haman” (Haman’ın kulakları) adı verilen şerit olarak hazırlanan haliydi. (1) Bu “kulak” benzeri şeklin yazılı kayıtları, tatlıya “kulak” anlamına gelen Arapça “udhun” adını veren, 13. yüzyıla ait anonim Endülüs yemek kitabına kadar götürülebilir. Bu yemeğin içi fındıkla doluydu. (1) (2)
Aynı zamanlarda, hamurların doldurulmadan kızartıldığı bir yemek olan “lugmat al-qadi”, Arap yemek kitaplarına girdi. Bu kitaplarda adı geçen yemeğin Osmanlılar tarafından miras alındığı ve popülaritesinin – pek çok tatlı şeyde olduğu gibi – çok geniş bir alana yayıldığı belirtildi. (3)
Bu özel tatlının, Gürcistan’ın Ahıska bölgesinde, Türkiye sınırında yaşayan Ahıska Türkleri tarafından yapıldığı söylenmektedir. O dönemlerde, sınırlar şimdiki zamanlardaki gibi kesin şekilde belirlenmiş değildi. Bu insanların, özellikle ölümlerle ilgili pek çok ilginç gelenekleri vardı. Bunlardan biri, evlerine ölümü davet etmemek için geceleri tırnak kesmemekti. Ya da bir başkası definden dönerken yakın akrabaların arkalarına bakmamalarıydı. Bu toplantılarda bu kızarmış hamurları hazırlarlardı, ve her zaman tatlı olduğu belirtilmese de, ilk parçayı asla yemezlerdi, bir köpeğe verirlerdi. Her yıl, ölüleri için mevlit ve Kur’an okur, ve ziyaretçilere helva ve eğdek ikram ederlerdi. (4) Ahıska Türkleri, etkileşimlerin doğal bir sonucu olarak sınırdaki nüfusla yemeklerini değiş tokuş ettiler ve doğudaki Van şehrinin halkı da bunu benimsedi.
Etimoloji
“Eğdek” kelimesi, 11. yüzyıl Türkçe sözlüğü “Divan-ı Lügat-i Türk”e kadar uzanan, Türkçede bükme anlamına gelen “eğmek”ten gelmektedir.
Eğdek Tatlısı: Güzel şekilli, kızarmış hamur
Malzemeler
Hamur için
- 500 gr un
- 1 yumurta
- 100 ml yoğurt
- 100 ml yağ
- 200 ml süt
- 10 gr kabartma tozu
- 4 yemek kaşığı tereyağı
Şurup için
- 1 kilo şeker
- 800 ml su
- yarım limon suyu
- kızartmalık yağ
Talimatlar
- Önce şekeri suda eritin ve 5 dakika kaynamaya bırakın.
- Ateşi açın ve limon suyunu ekleyin ve kenara ayırın.
- Hamuru için tüm malzemeleri bir kaba alıp yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurmanız gerekiyor.
- Hamurdan ceviz büyüklüğünde bir miktar alın ve bir rendeden hafifçe geçirin.
- Düz parçayı çıkarın ve uzun bir şekil elde etmek için rende üzerinde tekrar yuvarlayın. vis yapın.
- Hamur parçalarını altın sarısı bir renk alana kadar kızartın ve soğuyan şerbetin içinde 5 dakika bekletin.
- Bekleme süresinden sonra servis yapın.